بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَا ظَنُّ ٱلَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَشْكُرُونَ ﴿٦٠

Allah'a iftira edenlerin kıyamet günü görecekleri işleme ilişkin görüşleri nedir acaba? Hiç kuşkusuz Allah, insanlara karşı lütufkârdır, fakat onların çoğu şükretmezler.

– Seyyid Kutub

وَمَا تَكُونُ فِى شَأْنٍ وَمَا تَتْلُواْ مِنْهُ مِن قُرْءَانٍ وَلَا تَعْمَلُونَ مِنْ عَمَلٍ إِلَّا كُنَّا عَلَيْكُمْ شُهُودًا إِذْ تُفِيضُونَ فِيهِۚ وَمَا يَعْزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثْقَالِ ذَرَّةٍ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَا فِى ٱلسَّمَآءِ وَلَآ أَصْغَرَ مِن ذَٰلِكَ وَلَآ أَكْبَرَ إِلَّا فِى كِتَٰبٍ مُّبِينٍ ﴿٦١

Ne ile uğraşırsan uğraş. Kur'an'dan hangi parçayı okursan oku, hangi işi yaparsanız yapınız, işinize daldığınızda mutlaka davranışlarınızın tanığı, gözeticisiyiz. Ne yerde ve ne de gökte bulunan zerre ağırlığınca bir şey Rabbinizden saklı kalmaz. Gerek bundan daha küçüğü ve gerekse daha büyüğü mutlaka apaçık bir Kitap'ta yeralır.

– Seyyid Kutub

أَلَآ إِنَّ أَوْلِيَآءَ ٱللَّهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ ﴿٦٢

Haberiniz olsun ki, Allah'ın dostlarına korku yoktur, onlar hiç üzülmeyeceklerdir de.

– Seyyid Kutub

ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ ﴿٦٣

Onlar Allah'a inanmış ve kötülüklerden sakınmışlardır.

– Seyyid Kutub

لَهُمُ ٱلْبُشْرَىٰ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَفِى ٱلْءَاخِرَةِۚ لَا تَبْدِيلَ لِكَلِمَٰتِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ ﴿٦٤

Onlar için dünya hayatında da ahirette de müjde vardır. Allah'ın verdiği sözlerin değişmesi sözkonusu değildir. Büyük kurtuluş, büyük başarı işte budur.

– Seyyid Kutub

وَلَا يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْۘ إِنَّ ٱلْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًاۚ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ ﴿٦٥

Kafirlerin sözleri sakın seni üzmesin. Çünkü üstünlük tümü ile, Allah'ın tekelindedir. O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.

– Seyyid Kutub

أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِۗ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ ﴿٦٦

Haberiniz olsun ki, göklerde ve yerde kimler varsa hepsi Allah'ındır. Allah'ı bir yana bırakarak putlara tapanlar aslında bu düzmece ortaklara uymuyorlar; sadece sanıya, dayanaksız bilgiye uyuyorlar, sırf asılsız hayallerin peşinden gidiyorlar.

– Seyyid Kutub

هُوَ ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيْلَ لِتَسْكُنُواْ فِيهِ وَٱلنَّهَارَ مُبْصِرًاۚ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَسْمَعُونَ ﴿٦٧

Geceyi dinlenmenize elverişli ve gündüzü aydınlık yapan O'dur. Hiç şüphesiz bu sözlerde, onlara kulak verenler için birçok ibret dersi vardır.

– Seyyid Kutub

قَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدًاۗ سُبْحَٰنَهُۥۖ هُوَ ٱلْغَنِىُّۖ لَهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِۚ إِنْ عِندَكُم مِّن سُلْطَٰنٍۭ بِهَٰذَآۚ أَتَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ ﴿٦٨

Müşrikler 'Allah evlât edindi' dediler. Haşa! O'nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Bu konuda elinizde hiçbir kanıt yoktur. Nasıl oluyor da Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi söyleyebiliyorsunuz!

– Seyyid Kutub

قُلْ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَ ﴿٦٩

De ki; «Allah hakkında yalan uyduranlar kesinlikle iflah olmazlar.»

– Seyyid Kutub

مَتَٰعٌ فِى ٱلدُّنْيَا ثُمَّ إِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ ثُمَّ نُذِيقُهُمُ ٱلْعَذَابَ ٱلشَّدِيدَ بِمَا كَانُواْ يَكْفُرُونَ ﴿٧٠

Dünyada geçici bir yarar sağlarlar, arkasından dönüşleri bizedir, sonra gerçekleri inkâr etmelerinin karşılığı olarak onlara ağır bir azap tattırırız.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu